Bu yazının konusu düşünüldüğünde henüz Corona virüs ülkemizde yoktu. Her şey hızla gelişti ve bir virüs bütün dünyada ve ülkemizde bir anda en önemli konu oldu. Corona, pandemi gibi terimlerle tanıştık ve sağlık alanındaki uzmanlar nasıl korunmamız gerektiğini en ince detaylarıyla bizlere anlattılar. Virüsün yaşamımıza kattığı olgulardan biri de yaşam tarzımızı hızla değiştirmesiydi.
Kısa süre içerisinde evlerimizde sosyal izolasyon kavramıyla tanıştık. Bir yandan okullar eğitime ara verirken diğer yandan da birçok şirket ve kurum evden çalışma kararı aldı. Toplum sağlığını koruma amaçlı alınan bu karar, sonraki yıllarda yaşanacağı planlanan uzaktan çalışma ve uzaktan eğitim gibi kavramları öne çekmiş oldu.
Dilerseniz bu yazıda eğitim ile teknolojinin etkileşiminden ve uzaktan eğitimin tam anlamıyla ne olduğundan bahsedelim.
TEKNOLOJİNİN PEŞİNDEYİZ
İster teknolojik yeniliklerle sonradan tanışmış olalım, ister içerisine doğmuş olalım, yeni bir cihaza veya uygulamaya sahip olmak hepimizi heyecanlandırıyor. Bu bazen yeni bir telefon oluyor, bazen bir akıllı saat, bazen de yeni bir uygulama. Hatta bir cihazı veya bir uygulamayı uzun süre kullandıktan sonra sıkılıyor ve “bunun yenisi yok mu?” diye sorguluyoruz. Uzmanlar ise teknolojide yenilik peşinden gitmenin -eğer bağımlılık derecesine varmamışsa- belli koşullarda anlamlı olacağını söylüyorlar. Böylece, kişinin veya toplumun eğitimine ve gelişimine katkı sunan her türlü yenilik ve gelişme sürekli takdir görüyor, kısa sürede benimseniyor.
NEREDEN, NEREYE…
Çok değil, 30-40 yıl önce birisi çıkıp bankacılık işlemlerini bankaya gitmeden yapabileceksiniz deseydi inanmakta güçlük çekerdik. Hatta hiç fiziksel şubesi olmayan bir bankanın internet hesabına para yatırır mısınız, diye sorsalardı eminim hepimiz “kesinlikle hayır” derdik.
Ya da “gelecekte istediğiniz filme veya şarkıya internet aracılığıyla ve yasal aboneliklerle ulaşabileceksiniz” deseler, hatta “o an çalan şarkının ismi aklınıza gelmediğinde bu şarkının ismini ve söyleyen şarkıcıyı bulup saniyeler içerisinde size getirecek programlar olacak” deseler, nasıl karşılardık acaba?
Teknolojinin baş döndürücü hızla gelişimi derken, bir taraftan da bu yenilikleri nasıl kısa sürede sahiplendiğimizi ve ardından da yeniliği benimseme boyutunun ötesinde alışkanlık haline getirip, geçmişi bir çırpıda unutuşumuzu hatırlatmak istedim.
Hani bir klişemiz vardır ya: “Cep telefonu olmadan önce ne yapıyorduk biz?” diye birbirimize sorduğumuz. Özellikle arkadaşlarımızla dışarıda buluşma anlarında hayati öneme sahip olan cep telefonlarımız yokken zorlanıyorduk. Koca bir nesli ya Taksim Meydanı’nda ya da Aksaray’da Ufi veya Ender mağazalarının önünde kaybettik biz. İşte hep şu cep telefonlarının o zaman olmayışı yüzünden… Hatta ilk önce piyasaya çağrı cihazları çıkmıştı, ardından elde taşınan ve neredeyse bir çanta büyüklüğündeki araç telefonlarını en başta iş adamları kullanmıştı. Ve nihayetinde ele avuca sığmayan büyüklük ve ağırlıktaki cep telefonları ile tanışmıştık. Hatta ilk cep telefonları cepte değil, belde ve çantalarda taşınmıştı.
Sonra ne mi oldu? Telefonların boyutları küçüldü, akıllandı, içlerine her biri yaşamımızın bir noktasına dokunan uygulamalar yüklendi ve kendi ellerimizle kişiselleştirip, vazgeçilmezimizi yarattık. Başka bir şey olmadan sokağa çıkılır ama telefonsuz asla durumuna geldik.
Değişen sadece cihazlar değil, beraberinde gelen internet bağlantısı idi aynı zamanda. Kapsama alanı, hızı derken giyilebilir cihazlar ile adeta her an online olan canlılara dönüştük.
EĞİTİMDE TEKNOLOJİNİN ROLÜ
İnternet hızının artması ve mobil cihazların yaygınlaşması adeta bir devrime neden oluyordu. Zaten bu muhteşem ikili ile akla hayale gelmedik şeyler yapabileceğimizi öğrendiğimiz günden sonra duyduğumuz, gördüğümüz, yaşadığımız hiçbir şey bizi şaşırtmaz oldu. Bu süreçte sınıflarla sınırlandırılmış eğitim bir anda binaların dışına çıktı. Eğitim almak için zamanımızı ayırıp eğitim verilecek yere gitmek zorundayken, bir anda eğitimler masaüstü bilgisayarlarımıza kadar geldi. Önce ofislerimizde bize ulaşan uzaktan eğitim, birkaç yıl sonra mobil teknolojisinin de gelişmesiyle cebimize kadar girdi.
Peki, uzaktan eğitimin uzağında mıyız? Buna da diğer blog yazımızda değinelim.
Kamer Akşahin